Mobil Uygulama Kullanılabilirliği İçin En İyi 7 Yöntem

Mobil uygulamanızın kullanıcı deneyimini (UX) gerçekten sorunsuz bir hale getirmek için, başlangıçtan son ana kadar her şeyin doğru şekilde çalışması gerekir. Kullanılabilirlik, mobil uygulama geliştirmenin büyük bir parçasıdır ve verimli, kullanımı keyifli ve zevkli kullanıcı deneyimleri yaratmada büyük rol oynar. Bir mobil uygulamada gezinme kadar basit bir şeyi bile özen göstermemek UX’i olumsuz yönde etkileyebilir; bu da sürekli kullanıcı ile mobil uygulamayı silen kişi arasındaki farkı oluşturur. Basitçe söylemek gerekirse, mobil uygulamanız kullanıcı için faydalı olsa da çok zaman ve uğraş gerektiriyorsa, insanlar onu kullanmayı öğrenmeye zahmet etmeyeceklerdir.

Mobil Uygulama Kullanılabilirliği Nedir?

Birçok insan UX tasarımını kullanılabilirlikle karıştırır ya da tam tersini yapar. Bununla birlikte, mobil uygulama kullanılabilirliği, kullanıcı ile ürün arasındaki genel ilişkiye giren UX’in bir tarafıdır. UX, bir kullanıcının bir mobil uygulamayı algılamasıyla beraber kullanılabilirlik dahil tüm yönlerini tanımlar. Mobil uygulama kullanılabilirliği, mobil uygulama içinde hedeflere ulaşmanın etkinliği ve sadeliği ile ilgilidir.

Mobil uygulama kullanılabilirliği, öğrenilebilirliği artırır. Başarılı bir mobil uygulama sezgisel olmalıdır. Bir kullanıcının ara yüzle ilgili belirli bir aşinalık derecesi kazanması çok az zaman almalıdır. Bir kullanıcı bir sorunla karşılaşırsa, çözüm kolayca geri alınabilmelidir. Kullanılabilirliği artırmanın yanı sıra hatalardan kurtulmanın yanı sıra kullanıcılara mobil uygulamayı kullandıkları süreç boyunca yol gösterecek yönergeleri kullanın.

Mobil Uygulama Kullanılabilirlik Gereksinimleri

Bir mobil uygulamanın, bir kullanıcının hedefini tamamladığı genel etkinliği ve etkinliği etkileyebilecek kullanılabilirliğine katkıda bulunan pek çok etmen vardır. Kullanılabilir bir kullanıcı ara yüzünün üç ana sonucu olmalıdır:

  • Mobil uygulama kullanılabilirliği, kullanıcının UI’ye aşina olmasını kolaylaştırır.
  • Mobil uygulamayı kullanırken kullanıcıların hedeflerine ulaşması kolaydır.
  • Kullanılabilir mobil uygulamaların hatasız olması gerekir. Mobil uygulamanız başlangıçta işe yaramazsa, UX öğelerinizin geri kalanının bir önemi olmayacaktır

Akıllı telefonların egemen olduğu bir dünyada, müşterilerle etkileşime geçmenin bir yolunu bulmak giderek daha da önemli hale geliyor. Kullanıcı arayüzü UX’in çok önemli bir parçası olsa da, kullanılabilirlik her zaman öncelikli olmalıdır. Bir mobil uygulama estetik olarak hoş ancak kullanım olarak kullanıcıyı zorluyorsa, mobil uygulamanızın genel algı olumsuz olacaktır. Mobil uygulama geliştirmede sıklıkla göz ardı edilen 7 kullanılabilirlik sorunu şunlardır:

  1. Platform Kullanılabilirliği

Mobil uygulama kullanıcıların ortak problemi kullandıkları akıllı telefon için özel olarak geliştirilmiş bir mobil uygulama olmaması. iOS ve Android iki ayrı platformdur.

Bir iOS mobil uygulamasını Android için klonlayamazsınız; Her işletim sistemi tamamen farklı programlama, tasarım ve arayüz ayarlarına sahiptir. Örneğin; navigasyon, her sistemde önemli ölçüde farklılıklar gösterir. iOS, Android gibi bir “geri” butonuna sahip değildir. En iyi kullanılabilirliğe sahip olmak için, mobil uygulamanızın her ekrana geri dönmek için net ve tutarlı bir yol kullanması gerekir.

Bunu göz önünde bulundurarak, mobil uygulamanızın, ortak sezgiye göre mobil uygulamanızı oluşturmalısınız, böylece kullanıcılarınız sezgisel olarak etkileşimde bulunabilir. Bütçenizi buna göre ayırmak iyi bir fikirdir, böylece mobil uygulamanızı en yaygın Android ve iOS akıllı telefonları için kolaylıkla optimize edebilirsiniz.

  1. Kendinizi Fark Ettirin

Yeni kullanıcıların mobil uygulamanızı kullanmaya devam etmesini istiyorsanız, değerinizi en başta, özellikle de başlangıç işlemi sırasında fark ettiklerinden emin olmanız gerekir. Kullanıcıları ilk hafta içinde kalmaya ikna edemiyorsanız, onları sonsuza dek kaybedersiniz. Piyasa milyonlarca uygulama ile doymuş durumda, hepsi de kullanıcının dikkatini çekmek için yarışıyor, haliyle kendinizi anında fark ettirmek önemlidir.

Kullanıcıyı mobil uygulamaya alıştırmak için kullandığınız yöntemler sadece vazgeçme oranlarını düşürmekle kalmaz, aynı zamanda kullanıcı tutma ve kullanıcı ömrü değeri gibi uzun vadeli başarı ölçümlerini artırmaya yardımcı olabilir.

  1. Kolay Geçişler

Kullanıcıların mobil uygulamaları kullanırken sahip oldukları ana sorunlardan biri, özellikle e-ticaret uygulamalarında, zayıf geçişlere sahip olmasıdır.

Bir kullanıcı mobil uygulamanızı ilk indirdiğinde, amacına ulaşmak için nerelere tıklaması gerektiğini, bunun bir rezervasyon mu, bir ürün satın almak mı yoksa bilgi bulmak için mi olduğunu açıkça görmelidir. Bu, navigasyonunuzun mümkün olduğu kadar az engeli olması gerektiği anlamına gelir. Birçok mobil uygulama benzersiz özellikler içerir ancak bunları kullanıcı için anlamlı olacak şekilde bir araya getirmekte problem yaşar. Geçişler, kullanıcı için kolay ve anlaşılır olmalıdır, böylece rastgele bir sayfada mobil uygulamanızı silmeye karar vermezler.

Kullanılabilirliğe odaklanırken, ürünlerinizin ve/veya hizmetlerinizin kolayca bulunabildiğinden emin olun. Kullanıcıların uygulamada gezinmeleri ne kadar karmaşık olursa, ürününüzden vazgeçme olasılıkları da o kadar yüksek olur.

  1. Net ve Kısa İçerik

Mobil cihazlar için tasarım yaparken içeriği basitleştirmek yaygın bir durumdur. Ancak, bir hedefi tamamlayabilmek için kullanıcıya gerekli olan yeterli içeriğe ihtiyacınız vardır. Bu özellikle satın alma işlemleri için geçerlidir. Tüketiciler satın almalarını yapmak için hala tam bilgiye ihtiyaç duyuyorlar ve temel bilgileri saklamak daha düşük bir dönüşüm oranı sağlayacak. İçeriğinizi mobil için Web’den kopyalamak yerine uyarlamanız gerekir. Mobil uygulamanıza çok fazla bilgi dahil etmek, şüphesiz, belirli içeriği bulmak için hevesli olan kullanıcılarda kötü UX ile sonuçlanacaktır. Bilgileri net ve öz bir şekilde sunarak kullanıcının içeriğinizi olabildiğince az kaydırma ile tüketmesini mümkün kılın.

  1. İşlem Sayısını En Aza İndirin

Veri girişi için ne kadar az işlem, sayfa, düğme ve alan olursa, o kadar iyidir. Kullanıcınızın bir işlemi tamamlaması gerektiğinde, deneyimlerini daha doğal hale getirecek basit bir yol olup olmadığını kontrol edin. Kullanıcınız için gereken her işlemi ek bir engel olarak görün. Ne kadar az işlem yapmaları gerekirse kullanıcılar hedeflerine o kadar yaklaşır.

Fatura ve teslimat bilgilerini saklayabildiklerinden ve ardından her seferinde yeniden eklemek zorunda kalmadan siparişlerine otomatik olarak bu bilgilerin eklenebildiğinden emin olun. Ayrıca, ödeme işlemi sırasında fatura veya teslimat bilgilerini hızlıca değiştirebilmeleri için görünür bir düzenleme butonu ekleyin.

Özellikle e-ticaret veya perakende mobil uygulamalarında kontrol etmek zorunda olmak sinir bozucu olabilir. Küçük bir ekranda adresinizi, e-posta adresinizi yazmanız, doğru ürünü seçtiğinizi tasdiklemeniz gerekir. Pratik bir yaklaşım olarak bir Facebook girişiyle bir hesap oluşturmayı kolaylaştırabilirsiniz. Mobil uygulamanızı, üye olmadan ödeme seçeneği ile tasarlamak, kullanıcıları daha az sürede daha fazla alışveriş yapmaya teşvik edecektir. Geliştirme sırasında dikkate alınması gereken diğer önemli özellikler, bir otomatik doldurma ve büyük ödeme butonlarıdır. Bu tasarım öğeleri, UX’ten kusursuz bir satın alma yolu ve genel memnuniyet sağlayacaktır.

  1. Olabildiğince Az Kaydırma Yapılmasını Sağlayın

İçerik önceliklendirmesi, bir mobil uygulamanın kullanılabilirliğine de önemli ölçüde katkıda bulunur. Kullanıcılar, ekran sınırları dahilinde karar vermek için ihtiyaç duydukları bilgilerin tümünü görmezler. Kaydırma yapmak bazen kaçınılmazdır ve bazı durumlarda gereklidir de, ancak yana doğru kaydırma yapılması uzak durulması gereken bir şeydir. Yana doğru kaydırma ile sunulan içeriklerde doğal olarak kayıplar yaşanır.

  1. Yatay Mod Optimizasyonunu Göz Ardı Etmeyin

Uygulama geliştirirken çoğu kişi yatay modu hesaba katmıyor. İyi bir mobil uygulama için, hem dikey hem de yatay mod düşünülerek tasarım yapılmalıdır. Özellikle videolu içeriklerde kullanılabilirliği kolaylaştırmak için bu durum göz ardı edilmemelidir.

Kullanıcı Testi ve Geribildirim

Kullanılabilirliği test etmek için yapabileceğiniz en önemli şey, mobil A/B test platformlarını kullanmaktır. A/B testi, belirli bir mobil uygulama tasarımının veya düzeninin iki veya daha fazla varyasyonunu karşılaştırmanıza olanak sağlar. Örneğin, butonların etkinliğini ve bunların dönüşümlerde nasıl farklılık gösterdiğini test edebilirsiniz. Hangi tasarım düzeni daha fazla kullanıcı getirir? Kullanıcıların mobil uygulamanızda neyi tercih ettiği üzerinde tahmin yürütmek yerine, bu varsayımları doğrulamak için test edin. Mobil uygulama kullanılabilirliğini geliştirmek için testi göz ardı etmemeniz gerekir.

Bir mobil uygulamanın başarısı yalnızca tek bir ana noktaya dayanır: Kullanıcıların bunu nasıl algıladıkları. Kullanılabilirlik, kullanım kolaylığını, değer algısını, fayda ve genel tecrübenin verimliliğini düşündüğü için kullanıcının olumsuz ya da olumlu bir şekilde nasıl hissettiğine doğrudan katkıda bulunur. Kullanılabilirlik, kullanıcıların mobil uygulamanız için daha fazla gelir elde etmelerine yardımcı olarak, sadık ve uzun vadeli müşterilere dönüştürülmesine yardımcı olacak olan şeydir.